25.08.10, 10:53 | #1 |
Çaldıran Muharebesi
Çaldıran Muharebesi Tarihi - Çaldıran Muharebesi Hakkında - Çaldıran Muharebesi Sonuçları Çaldıran Muharebesi ya da Çaldıran Meydan Muharebesi, Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı I. İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te, İran'ın Maku ilçesinde yer alan[3][4][5][6][7][8][9][10][11][12][13] Çaldıran Ovası'nda yapılan savaş (Volker Eida'e göre Van Gölü'nün hemen kuzeyindeki bir yer değil, bugün İran'ın sınır içerisindeki Maku'ya biraz uzak bir yer.[14]). Muharebe Osmanlı'nın zaferiyle sonuçlandı. Savaşın nedeni, özellikle uzun süredir Osmanlı Devleti'nin ve Safevi Tarikatı'nın arasında bulunan kötü ilişkilerden kaynaklanmaktadır. Osmanlı Devleti'nin II. Bayezid döneminden beri Safevilere karşı kötü baktıkları bilinmektedir. I. İsmail'in babası Şeyh Haydar'ın ölüm (1488) haberini duyunca, II. Bayezid: "Haydar'ın ölümünü işitmiş olmak sevincimi kat kat artırdı" demiştir.[15] Şeyh Haydar'ın takipçileri olan Kızılbaşlara ise "Haydar'ın yolunu şaşırmış sürüsü, Allah onlara lânet etsin!" demiştir.[16] Safevi pirlerinin Anadolu'da çok sayıda talipleri olduğu bilinmektedir. Bu taliplerın sıkça pirlerini ziyaret ettikleri, beraberinde hediyeler götürdükleri ve pirlerinden eğitim almak için İran'a gittikleri bilinmektedir. Ancak II. Bayezid, Safevi Devleti'nin kurulmasıyla, 1501 yılından beri Kızılbaşların İran'a gitmesini engellemeye çalışmıştır ve böylece İran'a gittiği tespit edilen bütün Kızılbaşların idam ettirilmesini emretmiştir.[17] Kızılbaşlara karşı varolan bu ağır koşullar, Kızılbaş toplumu arasında isyanlara yol açmıştır. Safevi hükümdarı I. İsmail'in Şii bir inanışa sahip olması ve Anadolu'da çok sayıda destekçisi olması, Osmanlı Devleti tarafından bir tehdit olarak görülmüştür. Bu dönemde gerçekleşen Kızılbaş isyanları da Osmanlı Devleti'ne zor anlar yaşatmıştır ve sorunların daha da büyümesine neden olmuştur. Bu dönemlerde halk arasında Osmanlı yönetimine karşı derin bir hoşnutsuzluğun yaygın olduğunu gösteren bir belge bulunmaktadır. Şikayet biçiminde I. Selim'e verilen bu belgede, baskıyla alınan vergilere ve Osmanlı yönetimi tarafından yapılan adaletsizliklere değinilmiştir.[18] I. Selim 1512 yılında tahta geçtikten sonra, Safevi Devleti ve Kızılbaşlarla olan sorunları kökünden halletmek için kendini hazırlamıştır. İlk önce dönemin mütfülerine fetva çıkartıp, Kızılbaşların katledilmesini helâl kılmıştır.[19] Bundan sonra Safevi Devleti'ne karşı sefer yapmak için 200.000 kişilik bir orduyla Mart 1514'te Edirne'den yola çıktı. I. Selim ile I. İsmail arasında ilginç bir mektup düellosunun yaşandığı sefer sırasında I. Selim mektuplarını Farsça yazmış, I. İsmail ise Türkçe yanıt vermiştir. I. Selim Anadolu'dan geçerken istihbarat raporlarınca belirlenen yaklaşık 40 bin Kızılbaşı tespit ettirip öldürtmüştür. İdris-i Bitlisi'nin Selim Şahname adlı eserinde şu şekilde anlatıldı: « Her şeyi bilen Sultan, o kavmin etbâını kısım kısım ve isim isim yazmak üzere, memleketin her tarafına bilgiç katipler gönderdi; yedi yaşından yetmiş yaşına kadar olanların defterleri divâna getirilmek üzere emredildi; getirilen defterlere nazaran, ihtiyar-genç kırk bin kişi yazılmıştı; ondan sonra her memleketin hâkimlerine memurlar defterler getirdiler; bunların gittikleri yerlerde kılıç kullanılarak, bu memleketlerdeki maktullerin adedi kırk bini geçti.[20] » Üç ay sonra Eleşkirt'e vardığında karşılarında I. İsmail'i bulamayan Osmanlı askerleri arasında huzursuzluk başlamıştı. Askerlerin bazıları, özellikle Bektâşî inançlı Yeniçeriler arasında, I. İsmail'e karşı sempati duyanlar vardı. I. Selim, askerlerini yatıştırarak ilerlemeyi sürdürdü ve I. İsmail'i tahrik etmek için kendisine kadın takı ve elbiseleri göndermiştir. Ardından I. İsmail komutasındaki Safevi ordusuyla Çaldıran Ovası'nda karşılaştı. Bu sırada Osmanlı kaynaklarına göre, Osmanlı ordusu 100 bin askerden, Safevi ordusu ise 40 bin askerden olusuyordu. Osmanlı Devletini bölgedeki Sünni Kürt halkı da desteklemekteydi. Sünni Kürtler Osmanlı ordusuna atlı birlikler ile katıldı. Safevi askerleri ise çoğunlukla Anadolu kökenli Kızılbaş oymak ve aşiretlerinden oluşmaktaydı. Bu aşiretlerin büyük kısmı Türkmen olmasına karşı, Kızılbaş Kürt aşiretlerin de yer aldığı bilinmektedir.[21] Burada yapılan meydan savaşı bir gün boyunca sürdü. Osmanlı ordusu, asker sayısı ve silah donanımı bakımından, top ve tüfeği hiç olmayan Safevi ordusundan üstündü. Ardından I. Selim, 6 Eylül 1514'te Safevilerin başkenti Tebriz'e girdi. I. Selim kışı burada geçirmek istiyordu, ama yorgunluklarından dolayı Osmanlı askerleri arasında huzursuzluk artınca I. Selim İstanbul'a çekilerek ele geçirilen yerlerin bir bölümünü geri bırakmak zorunda kaldı. Çaldıran Muharebesi'nde yitirdikleri toprakları Safeviler savaşsız geri aldılar. Zaten bu savaşın amacı toprak almak değil, Safeviler ile Osmanlılar arasında ki güç mücadelesinin bir sonuca vardırılmasıydı. Ama Osmanlılar bu savaşın sonunda, Dulkadiroğulları başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki beyliklerin egemenliğine son verdiler. Safevilerin Mısır'daki Memlûklarla bağlantılarını kestiler. Bu da I. Selim'in Mısır seferini kolaylaştırdı. Osmanlılar ayrıca İpek Yolu'nun denetimi de ele geçirdiler. ww.uydulife.tv
__________________
|
|
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|