Sadece G.Saray camiası değil, Türk sporuna gönül verenler tek kelimeyle şok geçirdi... Genel kanıya göre Galatasaray iyi bir hazırlık dönemi geçirmiş olmanın bedelini, Steau Bükreş gibi bir takıma elenerek Şampiyon Kulüpler Turnuvası’ndan uzaklaşmakla ödedi.
Elbette hazırlık açısından yetersiz oluşu, elenmesinde büyük rol oynadı... Açık ve net söylüyoruz, Galatasaray büyük kaybının kefaretini kendi suçuyla ödedi... Ama bir de “saha dışı güçler” vardı ki G.saray resmen uyudu.
Yazarımız Talay Erker, İstanbul’daki 2-2’lik maçtan sonra uyarmış “G.Saray’ın Bükreş’te en büyük rakibi Staeu Bükreş değil, bu kulübün başkanı Becali’dir.. Çünkü Becali, Avrupa ve Dünya’da her pis işin altına elini sokabilen eski bir futbol meneceridir.. “Her ülkede uzanabileceği güçler ve bu güçlerle kirli işler çevirebilecek yeteneği vardır” demişti.
Nitekim İstanbul’da Fransız hakemin, net penaltısını çalmadığı gibi Galatasaray’ı tam prosefyonelce inci ince doğradığını da maç fotoğrafları ile ortaya koyarak “G.Saray satışa geldi” başlığı ile okuyucularımıza duyurmuş “Bükreş’teki rövanşta hakeme dikkat” diye yöneticileri uyarmıştı.
Ama G.Saray’lı yöneticiler maalesef uyanamadı.. Ülkesinde bile “şike yaptığı” suçlaması ile hakkında soruşturma açılan Becali bizim cepheyi yine masa başında yendi.. Rövanşa, romenlerle aynı dili konuşan İtalyan hakemi verdirdi.. O da buz gibi “ ofsayt gole” izin verirken temiz mi idi acaba?
Hani ne diyor şair: “Nus ile uslanmayanı etmeli tekdir.. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir...” Maalesef transferler yapmakla büyük yönetici olunmuyor.. Becali gibi sıradışı kişileri de farketmek gerekiyor.. Galatasaray uyarıldı, uyanamadı ve köteği yedi.. Yazık oldu.
29.08.08, 18:59
Aslan kendi etti kendi buldu
Normal
