..:: BİLGİ VADİSİ ::.. BİLGİ VADİSİ RSS   TWİTTER   BİLGİ VADİSİ FORUM FACE GRUBU  

Anasayfa Kimler Çevrimiçi Bugünkü Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   ..:: BİLGİ VADİSİ ::.. > GENEL KONULAR > SAĞLIK KÖŞESİ > Hastalıklar ve Tavsiyeler
Google

   

 
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
A'dan Z'ye Hastalıklar
Konudaki Cevap Sayısı
244
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
8614

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Eski 10.12.11, 02:03   #221
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TENISCI DIRSEGI


Tenisçi dirseği adı, bu rahatsızlık hiç tenis oynamayanlarda da ortaya çıktığı için, yanlıştır. Hem tenisçi dirseği önkolu dirseğe bağlayan kasların tendonlarında tekrarlayan küçük yırtıkların sonucu olduğu düşünülen dirsek ağrılarına yol açar.

Belirtiler

- Dirseğin kıvrım yerinin altında ve önkolun üst tarafının dış tarafında tekrarlayan ağrı.

- Bazı vakalarda önkolda bileğe doğru yayılan ağrı.

Bu yırtıklar, önkolda tekrarlayan dönme hareketlerinin yapıldığı çeşitli etkinliklerin sonucu ortaya çıkabilirler. Tenis oynarken "backhand" vurmak, boya yapmak ya da tornavida kullanmak tenisçi dirseğinin oluşumunu hızlandırabilir.

Teşhis

Teşhis için fizik muayene genellikle yeterlidir, ancak başka komplikasyonların olmadığından emin olmak için ağrılı bölgenin röntgeni çekilebilir. Tenisçi dirseğiniz varsa röntgende bir şey çıkmayacaktır.

Çoğu vakada rahatsızlık zaman içinde - 6 ile 12 ay arasında- azalacaktır.

Tedavi

Dirseğe buz uygulanması, masaj, geceleri tespit edici bir aracın kullanılması ve kolun dinlendirilmesi, tedavide uygun yaklaşımlardır.

Korunma

Tenisçi dirseğinin tekrarlamasını önlemek üzere destekleyici bir bandaj kullanabilirsiniz; dirseğin hemen altına takıldığında, iltihaplanmış tendonlar üzerindeki yükü azaltabilir. Ağırlık kullanarak, güçlendirici egzersizler yapılabilir (dirseğinizi avuç içi yere bakacak şekilde bükerek, bileğinizi aşağı yukarı hareket ettirin).

İlaç Tedavisi

Aspirin ya da diğer bir antienflamatuar ilaç, tenisçi dirseğinin ağrısını azaltmak için etkilidir. Bazen steroid bir ilaç enjekte edilebilir, ancak bunlar çok güçlü ilaçlar oldukları için, yalnızca ağır vakalarda kullanılmaları önerilmektedir.
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:04   #222
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TENYA (SERIT)


Şerit hastalığı olarak da adlandırılabilecek olan taenia enfestasyonu parazit adı verilen küçük canlılarla meydana gelen ve genelde sindirim sistemini tutan bir durumdur. Tenyalar, az pişmiş veya çiğ et (tenya bulunan) yemekle bulaşır. Sığırlar genelde Taenia saginata bulaştırırken, domuzlar taenia solium taşıyıcısıdırlar. Tenyalar segmentli yani boğumludurlar. Her boğum yumurta üretebilme kapasitesine sahiptir.
Dünya genelinde son derece yaygın bir durumdur.

Sığır Tenyası (Taenia saginata)

Etle alınan tenya larvaları (olgunlaşmamış tenyalar) insan barsaklarında olgun hale gelebilirler ve boyları 4-6 metreye ulaşabilir.

Tenya hastalığı genelde her hangi bir belirtiye neden olmaz. Kişi kendisinde tenya olduğunu genelde dışkısında tenyaları görünce fark eder, özellikle de hareketli parçacıkları.

Nadiren karın üst bölgesinde ağrı, ishal, bulantı, kilo kaybı görülebilir. Bazen apendiks, safra kanalları ve pankreas kanalında tıkanıklığa neden olabilirler.

Dışkıda parazitin yumurta ve boğumlarının görülmesi ile tanı konur. Taenia saginata nın hareketli parçaları dışkıda görülebilir. Parazit yumurtalarını makat civarında toplayabilmek amacı ile kullanılan selofan bant yöntemi ile %85-95 hastada tanı konulabilir.

Tenya hastalığı, ilaçlarla ve genelde tek doz kullanılarak tedavi edilebilir. En çok kullanılan ilaç niclosamide etken maddeli ilaçlardır.


Domuz Tenyası (Taenia solium)

Uzunluğu yaklaşık olarak 5 metre civarındadır. Ülkemizde yaygın olmamakla birlikte dünyada çok yaygındır.

Sığır tenyasından farklı olarak beyin, kalp, göz, akciğer, cilt altı ve kaslarda kist oluşumuna neden olabilirler: Domuz tenyası bulunan yetişkinler ve çocuklar eğer yeter derecede hijyene dikkat etmezlerse, dışkılama sonrası elleri ile makattaki yumurtaları alarak yutarlar. Bu yumurtalar barsaklara ulaştığında içlerinden larvalar çıkar ve dokulara geçerek kister oluştururlar. Eğer larvalar beyne ulaşırsa epileptik ataklar (havale ?) ve diğer sinirsel problemlere neden olabilirler. Bu duruma cysticercosis adı verilir.

Diğer belirtiler sığır tenyasında olduğu gibidir.

Dışkıda yumurta ve larvaların görülmesi ile tanı konabilir. Ayrıca radyolojik incelemelerde kistler görülebilir. Cilt altındaki şişliklerden yapılan biyopsi ile de tanı konulabilir.

Tedavide tek doz niclosamide kullanılır. Kist oluşan durumlarda tedavi cerrahidir.

Balık Tenyası (Diphyllobothrium latum)

Bazı tatlı su balıkları ve som balığı Diphyllobothrium latum adı verilen tenya bulaştırabilirler. Genelde tuzlanmış, çiğ veya iyi pişmemiş balık eti ile bulaşır.

Bunların uzunlukları 3-10 metre uzunluğunda olabilir.

Bu parazitler barsağa tutunurlar.

Dişi parazit günde 1 milyondan fazla yumurta çıkarabilir.

Karın ağrısı, karın krampları, kusma, kilo kaybı ve Vitamin B12 eksikliği ve makrositer anemi gelişebilir.

Dışkıda bol miktarda bulunan yumurtaların saptanması ile tanı konur.

Tedavide tek doz niclosamide kullanılır.


Tenyalardan Korunma

Etlerin yeterli miktarda pişirilmesi tenya larvalarını parçalar. Tuvaletten sonra yeterli el yıkama ve daima uygun hijyen hastalığın yayılmasını önler
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:04   #223
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TERLEME (ASIRI TERLEME = HIPERHIDROZIS)


Aşırı terleme, esas olarak ter bezlerinin aşırı aktif olmasından kaynaklanmaktadır. Terleme, vücudun aşırı sıcağı vücuttan atma mekanizmalarından birisidir. Ancak bazı insanlar diğerlerine göre daha fazla terlerler.

Aşırı terleme mutlaka bir hastalıkla ilişkili olmak zorunda değildir. Genelde şişmanlıkla ilişkilidir, çünkü fazla kilolu olanlar yürümek gibi normal aktiviteleri için bile, normal kilolulara göre daha fazla efor harcarlar. Aşırı terleme belirli ilaçlardan da kaynaklanabilir. Bazen de sistemik bir hastalığın belirtisi olarak karşımıza çıkabilir (hipertiroidi gibi).

Kendiniz aşırı terlemenizin nedenini ve tam olarak yerini bulmaya çalışın: aşırı terlemeye erhangi bir hareketiniz mi neden oluyor, veya sıcak bir ortamda iken mi diğerlerine göre aşır terliyorsunuz ? Bazen stres ve sıkıntı ile iş toplantısı gibi durumlar aşırı terlemenize neden olabilir. Eğer stres ve benzerleri neden oluyorsa, kendinizi rahatlatmanın yollarını arayın.

Kahve, çay ve diğer uyarıcı alışkanlıklardan uzak durun. Bu tür uyarıcılar apokrin ter bezlerinin (vücudun kıllı bölgelerinde bulunan ve güçlü - keskin kokulu ter üreten özel bezler) aktivitelerini arttırırlar. Kafein gibi uyarıcılar vücudu savaş durumuna hazırlarlar denilebilir, yani bedeni uyararak her tür dış etkene karşı tetikte olmasını sağlarlar, bu durum da stres ve sıkıntıyı artırır. Bol miktarda su için, çünkü terleme ile kaybettiğiniz suyu tekrar almanız gereklidir.

Vücudunuzun sempatik sistemini uyarabilecek çevresel uyaranlardan uzak durun; gürültülü ve yüksek sesli müzik, çalıştığınız işe yoğunlaşmanızı engelleyen şeyler, ve hatta sizi sinirlendiren kişiler bu gruba dahil edilebilir. Rahatlamak için kendinize bir egzersiz bulabilirsiniz, nefes alma egzersizleri gibi. Meditasyonun da faydası olabilir. Düzenli egzersiz ter bezlerinizin düzenli çalışmasına yardımcı olur.

Terleme ile günde 3 mg kadar çinko kaybedebilirsiniz. Çinko özellikle protein ve DNA sentezi ile kan, beyin ve bağışıklık siteminin düzenli olarak işleyebilmesi için gereklidir. Günde 30 mg çinko alabilirsiniz
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:04   #224
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TETANOZ


Tetanoz normalde toprakta yaSayan bakterilerin neden oldugu bir hastaliktir. Bu bakteriler genelde hasyvan diSkisi içeren toprakta bulunabilirler. Kesik, çizik, siyrik veya bir Seyin cilde batmasi sonucunda tetanoz mikrobu kana kariSabilir. bagiSik olmayan bir insanda diken batmasi gibi ufak bir yara dahi tetanoza neden olabilir. insan her yaSta tetanoz olabilir.|Belirtiler:|onceleri baS agrili huzursuz bir devre geçirilebilir. Asil belirtiler agrili adale kramplaridir. Bunlar özellikle boyun ve çene kaslarinda görulurler. Daha sonra gövdedeki kaslar sertleSir ve kramplar oluSur. nefes almada guçluk meydana gelir. Bazen ateS olabilir. Mikrobun alinmasindan sonra 5-20 içinde belirtiler ortaya çikar. Bu durumu genellikle havale nöbetleri takip eder. Bazi insanlar bu hastaliktan ölebilir. Halen yuzde yuz etkili bir tedavisi yoktur.|ASi: Bebeklere yapilan karma aSi difteri, tetanoz ve bogmacaya karSidir. Bu aSinin yapildigi çocuklar tetanoza karSi temel bagiSiklik kazanirlar. Ancak bu bagiSiklik zamanla azalacagindan tetanoz aSisinin belirli araliklarla ömur boyu tekrarlanmasi gerekir. Herkes on yilda bir aSi olmalidir.|Yaralanma ve Isirilmalarda:|ozellikle derin, kötu bir Sekilde çizilmiS, siyrilmiS veya kirlenmiS yaralanmalarda tetanoz aSisi için bir saglik birimine muracaat edilmelidir (hayvan isiriklari, agir yaniklar veya sokak pisligi - toprak bulaSmiS siyriklarda).|ASagidaki durumlardan birisi varsa aSi olmaniz gerekir;

- Temel aSi programinin uzerinden 6 veya daha çok yil geçmiSse. - BagiSikligi tazelemek için yapilan aSinin uzerinden 5 veya daha fazla yil geçmiSse - hayatinizda hiç tetanoz aSisi olmadiysaniz
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:04   #225
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TIRNAK BATMASI


Tırnak batması, bir ayak parmağı tırnağının keskin ucunun ayak parmağı etinin içine doğru büyümesidir, sıklıkla ayak başparmağında meydana gelir. Bu durum, normalden fazla kıvrık olan ayak tırnaklarından, iyi uymayan ayakkabılardan veya hatalı kesilmiş olan ayak tırnaklarından meydana gelebilir. Tırnağın etrafındaki doku mikrop kapabilir.

Belirtiler : Bir ayak parmağı tırnağının etrafında ağrı, şişme ve kızarıklık.

Tedavi

Eğer tırnağın çevresindeki doku enfekte olmuşsa, doktorunuz bir antibiyotik verecektir ve aynı zamanda parmağın içine doğru uzamış olan tırnak bölümünün kenarlarından alarak kısaltacaktır (Muayenehanede yapılan kolay bir işlem). Ilık kompres, bir antibiyotik ve istirahat de tavsiye edilebilir.

Koruma

Kronik olarak ayak parmağı tırnaklarının batmasını önlemek için, tırnaklarınızı çok fazla kısa kesmeyiniz; aynı zamanda ayak parmaklarınızın şekline uygun olarak kavisli kesmek yerine düz olarak kesiniz. Ayağınıza tam olarak uyan çorap ve ayakkabılar giyiniz ve ayaklarınız ve ayak parmaklarınız üzerinde aşırı basıncı önleyiniz.
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:04   #226
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TIRNAKLARDA MANTAR ENFEKSIYONU


Mantar sporları, tırnaklarınızı meydana getiren keratin hücrelerinin yatağına yapışabilirler ve onun için de yaşayabilirler. Bundan doğan enfeksiyon onychomycosis olarak bilinir (tırnak tineası) ve sınırsız olarak sürüp gidebilir.

Belirtiler: Rengi bozulmuş veya kırılıp dökülen kenarları olan, kalınlaşmış, pırıltısını kaybetmiş el veya ayak tırnakları.

Bu tip enfeksiyonlara herkese açık alanlarda yalınayak yürümek ile atlet ayağı veya dolama sonucu tutulmak mümkündür.

Eldeki veya ayaktaki ilgili mantar enfeksiyonu hafif olabilir ve hiçbir iltihap meydana getirmeyebilir veya kabarcıklar ve ağrılı şişme yapacak şekilde akut olabilir. Tırnaklar tutulduğu zaman kalınlaşabilir, ayrılabilir ve düşebilir veya tırnak tamamen tahrip olabilir. Enfekte tırnağın parmağa bağlı olmayan ucunun altına da genellikle bir keratin birikmesi görülür.

Doktorunuzun tanı testleri arasında tırnak ucunun altında bulunan keratin birikintisini kazıyıp alarak mantarı belirlemek için incelme yapmak da bulunabilir. Mantar tespit edilirse, diğer tırnak hastalıkları olasılığı ortadan kalkacaktır.

Tedavi

Tırnaklardaki mantar enfeksiyonu için iyi bir tedavi yoktur. Solüsyonlar, krem veya pomatlar, çevredeki derinin mantar enfeksiyonunu kontrol altına alabilmekle birlikte, tırnağın içine işlemez. Bu amaçla sistemik ilaçlar kullanılır. Tırnaktan mantarın tamamen uzaklaştırılabilmesi için 6-12 ay kesintisi ilaç kullanımı gerekecektir.
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:04   #227
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TIRNAKLARDA RENK VE SEKIL BOZUKLUGU


Tırnakların birçok şekilde rengi veya biçimi bozulabilir. Ufak yaralanmalar en yaygın nedendir. çekiçle vurma sonrasında baş parmağınızın tırnağı altındaki siyah nokta kandır.

Uçlardaki beyaz bulut gibi işaretler küçük çarpmalar sonucudur. Yarılma, soyulma ve kırılma genellikle güçlü sabunlara veya kimyasal maddelere aşırı maruz kalmanın sonucudur. Sıkı veya uygun olmayan (vuran) ayakkabılar ayak tırnaklarını kalınlaşmasına veya batmasına yol açabilir, uygun bakım, bakterilerin ve diğer enfeksiyöz organizmaların dokulara girmesini ve muhtemelen kanınıza karışmasını önlemek için önemlidir.

Renk bozulması, mantar enfeksiyonları dahil birçok rahatsızlıklarda meydana gelir. Bunlar tırnaklarınızı sanıya, griye, kahverengiye veya siyaha döndürebilir. Yaralanma, kimyasal maddelere maruz kalma veya ilaçlara karşı reaksiyon da tırnaklarda bir dizi renge yol açabilir. İç hastalıklar tırnakları bozabilir. Parmaklanın kalınlaşıp tırnakların bunların etrafını sarması akciğerlerde bir problem olduğunu gösterebilir.

Tırnaklarınızın bir hastalık sırasında etkilenip sonra iyileşmesi çok seyrek görülen bir olay değildir. Fakat tırnaklar yavaş büyür: (el tırnakları ayda yaklaşık 3 mm. ve ayak parmakları ayda yaklaşık i mm.) Meydana gelen hasar ancak yeni tırnak büyümesi ile tamir edilebilir. Bozulmaya neden olan hastalık kontrol altına alındıktan veya iyileştikten sonra tırnaklar yavaş yavaş normale dönecektir. Fakat renk ve işaretlerdeki değişiklikleri doktora bildirin.
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:04   #228
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TOKSIK ERITEM


Normal zamanında doğmuş bebeklerin takriben yüzde 50 si (prematüre bebeklerde daha az) doğumdan 1 ila 3 gün sonra toksik eritem geliştirirler. Genellikle yüzde, karın bölgesinde ve kol ve bacaklarda meydana gelir ve pire ısırığını andırır. Nedeni bilinmemektedir. Döküntüleri zararsızdır ve hiçbir tedavi gerektirmez; genellikle birkaç gün içinde geçer.

Belirtiler: Kırmızı bir yüzey üzerinde kendini beyaz sivilceler ya da kabarcıklarla beli eden bir döküntü.

Pamukçuk

Belirtiler

- Bebeğin ağzında, ağzının içinde ve çevresinde süte benzer ince bir tabaka.

Pamukçuk, ağızda meydana gelen hafif bir mantar enfeksiyonudur; yanakların iç tarafına, dilin üzerine ve ağzın tavanına sürülmüş beyazımsı lekelere benzer. Eğer beyaz leke kazınırsa, altında deri yanmış gibi görünür ve kanaya-bilir. Pamukluk, sağlıklı yeni doğmuş bebeklerde meydana gelir.

Teşhis

Pamukçuk olan bebeğin ağzı yaradır. Bebek emzirilirken rahatsızdır ve hatta emzirilmeyi reddedebilir. Eğer bebeğinizde pamukçuk olduğundan kuşkulanıyorsanız, bebeğinizin doktoruna başvurunuz. Teşhis koymak için çoğunlukla sadece bakmak suretiyle muayene bile yeterli olmaktadır.

Tedavi

Sağlıklı bir yeni doğmuş bebek genellikle hastalığı kendi başına yenebilmektedir. Fakat, özellikle pamukçuk geniş bir alana yayılmışsa, nystatin adı verilen bir antimartar madde bu süreci hızlandırmaktadır.
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:05   #229
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TOPUK AGRISI


Topuk tabanı, yük bindiğinde ayağın altındaki yapıları koruyan fibröz (özel bir destek doku) bir dokudan oluşur. Topuk ağrısının, topuk tabanındaki dokuların kemiğe bağlandığı yerde oluşan küçük yırtıklar ve iltihabın sonucu olduğu düşünülmektedir. Ağrılı topuk sendromu da denilen bu hastalıkta oluşan ağrı hafif ya da çok şiddetli olabilir.

Belirtiler

- Yüklenmeyle topukta ağrı

- Topuğun üstündeki yük ortadan kalktığında ağrı geçmiyorsa, stres kırığı oluşma riski vardır; hemen doktora başvurunuz.

Teşhis

Doktorunuz ağrının sürekli mi yoksa topuğun üzerine basınca mı oluştuğunu belirleyecektir. Stres kırığı olmadığından emin olmak için, bir röntgen filmi çekilebilir. Bununla birlikte, stres kırıkları oluşmalarından sonraki 6 hafta içinde röntgen filminde görülmezler.

Röntgen filminde bazen, topuk kemiği üzerinde dikensi çıkıntılar görülebilir.Geçmişte topuktaki dikensi çıkıntıların topuk ağrısı yaptığına inanılmasına rağmen (hemen ameliyatla çıkartılırdı) , genellikle ağrıya neden olmazlar. Bu nedenle, nadir olarak ameliyat gerekli olur.

Teşhisi doğrulamak için, kemik radyoaktif izotoplarla görüntülendiği diğer bir röntgen türü (scan) de kullanılabilir.

Çoğu vakada kemik ağrısı birkaç haftada ortadan kaybolacaktır. Bununla birlikte, topuğa binen ağırlığın artığı egzersizler yaparken ayağınıza uymayan ayakkabılar giyerseniz, ağrılar tekrarlayabilir. Ayağınıza iyi uyan ayakkabıların giyilmesi yardımcı olabilir. Yapılan egzersizlerin türünün değiştirilmesi de tekrarlamayı engelleyebilir.

Ancak, çoğu yaka tam olarak iyileşir.

Tedavi

Topuğun ağrıyan bölümüne buz uygulanması ve masaj ağrıyı biraz azaltabilir. Topuğun ağrıyan bölümünün yükseltilmesini sağlayan özel tabanlıkların yerleştirildiği yumuşak tabanlı spor ayakkabılarının da yararı olabilir. Ağrı sürerse, doktorunuz özel bir ortopedik tabanlık kullanmanızı önerebilir.

İlaç Tedavisi

Önce aspirin ve diğer antienflamatuar ilaçları deneyin; yararı olmazsa doktorunuza başvurun. Doktorunuz, topuğunuza kortizon gibi bir antienflamatuar steroid ilacı enjekte edebilir, ancak bu tedavi, diğer yöntemler yetersiz kalırsa uygulanır.
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Eski 10.12.11, 02:05   #230
kaptan-8
 
kaptan-8 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
 
Üye Numarası: 9499
Üyelik tarihi: 07.02.2011
Nereden: Adana
Mesajlar: 9.420
Konular: 6809
Rep Bilgisi
Rep Gücü : 10
Rep Puanı : 570
Rep Seviyesi : kaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to allkaptan-8 is a name known to all
Aktivite
Level: 63 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 313 / 1569
Güç: 3140 / 63147
Tecrübe: 76%

İletişim
Standart

TÜBERKÜLOZ - SORU / CEVAP


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, aşısı bulunduktan sonra ortadan kalktığına inanılan tüberküloz (verem) hastalığına, her yıl ortalama 8 milyon kişi yakalanıyor ve 3 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. WHO verilerine göre, günde 5 bin 500 ve 15 saniyede 1 kişiverem nedeniyle ölüyor. Dünya nüfusunun 3’te 1’i, yani 2 milyar kişi tüberküloz basili ile enfekte durumda.


TÜRKİYE’DE DURUM


Türkiye’de her yıl 20 bin yeni verem vakası ortaya çıkıyor. Türkiye nüfusunun 4’te 1’i verem basali ile enfekte, ancak rakamlarda bir artış bulunmuyor. Aksine hasta sayısında düşüş gözleniyor. Türkiye’de 1950’li yıllarda görülme sıklığı çok yüksek olan ve o yıllarda ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan hastalığın yaygınlığı, 1952 yılında başlatılan yoğun çalışmalarla hızla azaldı. Verem nedeniyle ölüm oranı, 1945 yılında yüzbinde 262 iken bugün yüzbinde 2.5’e, hastalığa yakalanma oranı ise 1965 yılında yüzbinde 172 iken bugün yüzbinde 30’a geriledi.


VEREM HASTALIĞININ BAŞKA İSMİ VAR MI?


Tıpta tüberküloz olarak adlandırılır. Ayrıca halk arasında ince hastalık, ciğerlerinde duman var denildiğinde de çoğu zaman verem kastedilir.


TÜBERKÜLOZ NASIL BİR HASTALIKTIR?


Tüberküloz asıl olarak akciğerlerde yerleşen, fakat tüm vücuda dağılabilen mikrobik, bulaşıcı, süreğen bir hastalıktır.


TÜBERKÜLOZ HALA KORKULACAK BİR HASTALIK MIDIR?


Bilinen en eski hastalıklardan birisi olmasına; sebebinin kesin olarak bilinmesine; 50 yıldır tedavisinin mümkün olmasına ve üstelik korunulabilir bir hastalık olmasına karşın halen dünyada en yaygın ve ölümcül bulaşıcı hastalıklardan biri olmaya devam ediyor. Yılda üç milyonu aşkın kişi tüberküloz nedeniyle hayatını kaybediyor.


DÜNYADA TÜBERKÜLOZUN DURUMU NEDİR?


Yerküre üzerinde yaşayan her üç kişiden birisi tüberküloz mikrobuyla karşılaşmış ve onunla tanışmış durumda. Halen yılda üç milyon kişi tüberküloz nedeniyle ölmekte olup her yıl 8 milyon yeni tüberküloz hastası teşhis ediliyor. Özellikle Asya, Afrika kıtasında çok sık olarak rastlanıyor. Eskiden gelişmiş Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri bu hastalıktan hiç söz etmezlerdi. Oysa AIDS salgınına ve küreselleşme sürecine paralel olarak bu ülkelerde de tüberkülozlu hastaların sayısı artmaya başladı.


NASIL BULAŞIR?


Hastalığa sebep olan mikrop veremli hastadan sağlam kişiye geçerek yayılır. Çok daha nadir olarak hasta sığırların süt ve bu sütlerden yapılan süt ürünleri ile de bulaşabilir.


HASTADAN SAĞLAM KİŞİYE NASIL GEÇER?


Verem mikrobu hava yoluyla bulaşır. Hasta kişinin öksürmesi, aksırması, konuşması ve nefes alıp vermesi sırasında havaya saçılan mikroplar havada günlerce asılı halde canlı kalabilir. Hasta kişiyle teması olan yani kapalı bir ortamda uzun süre aynı havayı soluyan sağlam kişiler nefes aldıklarında havadaki bu mikroplar onların akciğerlerine ulaşır ve orada yerleşerek hastalığı başlatır. Hastalığın yayılmasından sorumlu asıl bulaşma şekli budur. Bunun dışında cilt ve mukozalardan, doğum kanalından, anne sütünden de çok nadiren bulaşabilirse de pratikte bu tür bulaşmalar önemsizdir.


HER TÜBERKÜLOZ HASTASI MİKROBU BULAŞTIRIR MI?


Balgamında mikrop bulunan, hastalığı yaygın olup öksüren hastalar daha çok bulaşmadan sorumludur. Akciğer dışı organ tüberkülozu olanlar, 15 gündür tedavi almakta olanlar pratik olarak bulaştırıcı değildir.


HASTAYLA TEMASI OLAN HER SAĞLAM KİŞİDE HASTALIK ORTAYA ÇIKAR MI?


Tüberküloz hastasıyla teması olup mikropla karşılaşan, hatta mikrobu soluyan kişilerin çok şükür ki az bir kısmında hastalık gelişir.


NEDEN MİKROBU ALAN KİŞİLERİN BAZISINDA HASTALIK ORTAYA ÇIKARKEN DİĞERLERİNDE GELİŞMİYOR?


Bu solunan mikrobun sayısına, hastalık yapma gücüne (bazı mikroplar ölü veya zayıf olup hastalık yapamaz) ve sağlam kişinin direncine, savunma sisteminin kuvvetine bağlı olarak kişiden kişiye farklılık gösterir. Sigara içen, alkol alan, beslenmesi bozuk ve kötü yaşam koşullarına sahip kişilerde ve başka akciğer hastalığı, şeker hastalığı, bazı kan hastalıkları, AIDS ve böbrek hastalıkları gibi süreğen hastalığı olanlarda verem oluşma olasılığı daha yüksektir.


MİKROBUN BULAŞMASINDAN İTİBAREN NE KADAR SÜRE SONUNDA HASTALIK ORTAYA ÇIKAR?


Bu süre çok farklıdır. Mikrobu alan kişide bazen 1-2 ay; bazen bir kaç yıl bazen de onlarca yıl sonra hastalık gelişebilir. Veya hiç gelişmeyebilir.


TÜBERKÜLOZ MİKROBU DİĞER ORGAN VE DOKULARA NASIL ULAŞIYOR?


Mikrobun vücuda giriş yolu hastaların tamamına yakın bir çoğunluğunda akciğerlerdir. Ancak buradan lenf akımı ve kan yoluyla vücudumuzdaki tüm doku ve organlara yayılabilir.


TÜBERKÜLOZ AKCİĞER DIŞINDA EN xxx HANGİ ORGAN VE DOKULARI HASTALANDIRIR?


Kemik ve eklemler, böbrek ve üreme sistemi, beyin zarı, göğüs ve karın boşluğunu çevreleyen zarlar, cilt ve lenf bezelerinde sık yerleşir.


TÜBERKÜLOZUN BELİRTİLERİ NELERDİR?


Hastalık ani ve gürültülü olarak ortaya çıkmaz. Sinsi ve yavaş ilerler. Hastalar genellikle aylardır devam ede gelen halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş, geceleri terleme gibi yakınmalarla hekime başvururlar. Zamanla bunlara öksürük ve balgam çıkarma da eklenir. Balgamda kan da gelebilir. Ağrıya pek rastlanmaz. Akciğer dışı organ tüberkülozlarında tutulan organla ilişkili yakınmalar bulunabilir. Örneğin idrarla ilgili şikayetler (kırmızı idrar yapma, idrar yaparken yanma vb.), boyunda lenf bezelerinin büyümesi gibi ..


BU BELİRTİLER GÖRÜLÜNCE TÜBERKÜLOZ TEŞHİSİ KESİN MİDİR?


Bu sayılan yakınmaların hiç birisi tüberküloza özgü olmayıp diğer bir çok hastalıkta da rastlanabilen şikayetlerdir. Bu nedenle bu tür şikayetleri olan hastaların mutlaka konunun uzmanı bir hekim tarafından değerlendirilip, göğüs röntgeninin çekilip araştırılması gerekir.


TÜBERKÜLOZ TEŞHİSİ NASIL KONULUR?


Kişinin tüberküloz olduğu ancak vücut örneklerinde (balgam, idrar, mide açlık sıvısı, beyin omirilik sıvısı, plevra-periton sıvısı, lenf bezi aspirasyonu vb. ) tüberküloz mikrobunun görülmesi ve üretilmesiyle söylenebilir. Bazen alınan doku biyopsilerinde tüberküloza özgü değişikliklerin izlenmesiyle de tanı konabilir.


MİKROP ARAŞTIRILMADAN YADA ARAŞTIRILDIĞI HALDE BULUNMADAN SADECE ŞİKAYET VE MUAYENE BULGULARINA DAYANARAK TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİNE BAŞLANILABİLİR Mİ?


Maalesef bu tür tedavilere sık başlansada olmaması gerekir. Oysa tüberküloz tedavisi uzun süreli ve bir çok ilacın kullanıldığı bir tedavi olup ilaçlara bağlı yan etkiler ve maliyet göz önüne alındığında gereksiz yere, yanlış bir tüberküloz tedavisi uygulanma ihtimalinin yüksek olması dolayısıyla bu tür kör (ampirik) tedaviler doğru değildir. Üstelik yanlış tedavi asıl hastalığın teşhis ve tedavisini de geciktirir. Tüberküloz çok kere tümör ile benzer belirtiler verir. Buna bağlı olarak tümör teşhisi gecikip hasta için çok önemli zaman kaybı söz konusu olabilir. Tedavi edilebilir bir tümör tüberküloz zannedilerek kör tedavi sırasında vücuda yayılabilir.


MİKROBU ARAŞTIRMAK İÇİN GEREKLİ TETKİKLER YAPILAMIYORSA NE YAPILMASI GEREKİR?


Hasta bu tür incelemelerin yapılabildiği en yakın bir merkeze sevk edilmeli veya hastadan alınan balgam vb. örnekler usulüne uygun şekilde ilgili laboratuarlara gönderilmeli.


VEREM SAVAŞ DİSPANSERLERİNİN KURULUŞ AMACI NEDİR?


Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verem ile savaşmak üzere Verem Savaş Daire Başkanlığı altında bir örgütlenme geliştirdi. Verem Savaşı Grup Başkanlıkları, yataklı kurumlar, dispanserler hemen her bölgede ve il ve ilçelerde mevcuttur. Tüberküloz teşhis, tedavi ve takibi, aşılamalar buralarda ücretsiz olarak yapılır. Bazı dispanserlerde mikrop araştırması da yapılır.


VEREM SAVAŞ DERNEKLERİNE AMAÇLA KURULMUŞTUR?


Verem savaşı için gerekli hizmetlerin finansını sağlamak, hasta ve ailelerine ekonomik yardımlarda bulunmak amacıyla hizmet vermekteler.


TÜBERKÜLOZUN TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ?


Elimizdeki tedavi imkanlarıyla uygun şekilde tedavi edilmek koşuluyla artık tüberküloz %100’e yakın tedavi edilebilir bir hastalık haline geldi. Ancak bu pratikte tüberküloz tedavisinde sorun olmadığı anlamına gelmez. Günlük uygulamalarda maalesef bir çok hastanın tedavisi yetersiz kalıp ve hastalık müzminleşmekte. Bunun nedeni de yanlış veya eksik tedaviler.


DOĞRU TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ NASIL OLMALIDIR?


Öncelikte hastadan mikrop üretilerek teşhis kesinleştirilmeli ve mikrobun hangi ilaçlara duyarlı hangilerine dirençli olduğunu gösteren ilaç direnç testleri yapılmalı. Çünkü ülkemizde tüberküloz ilaçlarına karşı primer direnç oranları çok yüksektir. En az dört ayrı ilacı aynı anda birlikte kullanacak şekilde bir tedaviye başlanması gerekir. Daha az sayıda ilaçla başlanan tedavi ülkemiz için yanlıştır. Birlikte kullanılacak olan ilaçların hastanın yaşına, tıbbi durumuna göre seçilmesi gerekir. Tedavi süresince ilaçların mutlaka uygun doz ve sürelerde tedaviye ara vermeden, aksatmadan kullanılması gerekir. Günümüzde en kısa süreli tüberküloz tedavisi 6 ay devam etmek zorundadır. 6 aydan kısa tüberküloz tedavisi olmaz. Fakat hastanın durumuna göre bu süre 9 ay, 12 ay, 24 aya kadar hekim tarafından uzatılabilir.


BUNLARA DİKKAT EDİLMEZSE NE OLUR?


Yukarıda tanımlanan prensiplerden birisine bile dikkat edilmezse zamanla tüberküloz mikrobu tedaviye direnç kazanır ve bir müddet sonra artık tedavi edilebilir hastalık tedavi edilemez hastalık haline gelir. Bu nedenle Dünya Sağlı Örgütü “tüberkülozu yanlış tedavi etmenin hiç tedavi etmemekten daha kötü olduğunu” duyurmuştur.


YANLIŞ VEYA EKSİK TEDAVİLER SONUÇ VERMEZ Mİ?


Maalesef verir. Yani bu tür uygun olmayan tedavilere başlandıktan sonra da 15-20 gün içerisinde hastanın şikayetleri tamamen düzelir ve hasta iyi oldum, işler yolunda gidiyor zanneder. Oysa 3-6 ay içerisinde ilaca direnci gelişir ve hastalık tekrar geri döner. İşte bu taktirde tedavi çok zorlaşır bazen de imkansız hale gelebilir.


İLAÇ DİRENCİ OLUŞMUŞ HASTALARDA NE YAPILABİLİR?


Bu tür hastaların tedavisi güçleşmiş ve tedavinin başarılı olma olasılığı çok azalmıştır. Üstelik bu hastalar ilaçlara dirençli mikropları etraflarına yaydıkları için bunlardan mikrop kaparak hastalanan yeni kişilerin de tedavisi güçleşir. Bu şekilde toplumda tüberkülozun tedavi ve kontrolü giderek daha da zorlaşır. Bu durum tüm dünyada ilgili kişileri endişelendirmekte ilaç direncindeki artışın önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması hususunda yakın takip ve öneriler Dünya Sağlık Örgütü ve ilgili örgütler tarafından ülkelere iletilmektedir. Her şeye rağmen ilaç direnci olan veya ilk tedavileri yetersiz olan hastaların mutlaka bu tür hastaların yatırılarak tedavi edilebileceği, alternatif ilaçların kullanılabileceği, dirençli tüberküloz tedavisinde deneyimli uzmanların bulunduğu özel merkezlere gönderilmeleri ve sadece buralarda tedavi edilmeleri gerekir. Bu hastaların orada-burada rasgele tedavi edilmeleri, değişik ilaçları kullanmaları sadece zaman kaybettirmekle kalmaz hastalığı tamamen tedavi edilemez hale getirebilir.


TÜBERKÜLOZ İLAÇLARI NASIL KULLANILIR?


Streptomisin hariç diğer tüberküloz ilaçları ağızdan hap yada şuruplar şeklinde her gün bir defada topluca alınabilir. Gerekirse iki üç öğüne de bölünmüş olarak verilebilir. Rifampisin adlı ilacın aç karnına alınması önerilir.


HAFTADA İKİ GÜN İLAÇ ALINARAK TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?


Teoride evet fakat ülkemiz koşullarında hayır. Çünkü bu tür aralıklı tedavi rejimlerinde ilaçların görevli bir sağlık personeli tarafından hasta adresinde ziyaret edilerek gözetim altında içirilmesi gerekir. Yoksa günlük tedavide olduğu gibi ilaçları hastaya vererek uygulanamaz. Çünkü bir doz unutma veya atlamada direnç gelişme olasılığı yüksektir.


TÜBERKÜLOZ İLAÇLARININ NE TÜR YAN ETKİLERİ VARDIR?


En önemli yan etki karaciğer üzerinedir. Bilhassa 35 yaşın üzerinde, alkol almış, hepatit veya başka karaciğer hastalığı olan kişilerde daha sık rastlanır. Görme, işitme ve denge üzerine olumsuz etkiler ile kırmızı yeşil renk körlüğü görülebilir. Böbrek ve sindirim sistemine zararlı tesirler olabilir. Allerjik reaksiyonlar da gözlenebilir.


İLAÇLARA BAĞLI İSTENMEYEN ETKİLER ORTAYA ÇIKTIĞINDA NE YAPILMASI GEREKİR?


Bu durumda hasta kendi başına tedavisini kesmemeli, önemsiz görüp hiçbir şey yokmuş gibi de davranılmamalı, derhal hekimine ulaşıp sorununu aktarmalı. İlaçla ilgili olsun olmasın tüberküloz tedavisi altında olan her hastada ortaya çıkan her türlü sağlık sorunu ilaç yan etkileri açısından hekimine bildirilmeli ve araştırılmalı. Eğer şikayetler ilaçlara bağlı ise öncelikle hangi ilaçla ilgili olduğu ve yan etkinin şiddeti saptanıp ona göre hareket edilmeli. Hafif sorunlarda ilaca devam edilirken önemli reaksiyonlarda ilaca bir süre ara verilebilir, yada o ilaç tedaviden tamamen çıkarılabilir.


TEDAVİ SIRASINDA KONTROL GEREKLİ Mİ?


Hem tedavinin etkili olup olmadığını görmek, hem de olası ilaç yan etkilerini gözden kaçırmamak için hasta aylık olarak kontrollere çağrılmalı.


TÜBERKÜLOZ HASTASININ VEREM SAVAŞ DİSPANSERİNDE TAKİP VE TEDAVİSİ ŞART MIDIR?


Tüberkülozu konunun uzmanı bir hekim dışarıdan da tedavi edebilir. Ancak hastanın düzenli olarak takip edilebilmesi, ilaçlarını ücretsiz alabilmesi ve ülkemizdeki tüberküloz sorunu hakkında dokümantasyonların yapılabilmesi açısından dispansere kayıt yaptırılması gerekir. Zaten tüberküloz teşhisi konan hastayı bildirmek yasal bir zorunluluktur.


TÜBERKÜLOZDAN NASIL KORUNABİLİRİZ?


Öncelikle hasta kişilerin teşhis edilip tedavi edilmesi gerekir. Çünkü kaynak onlardır. Bir hasta yılda ortalama 10 sağlam kişiye hastalığı bulaştırır. İkinci olarak hasta kişiden sağlam kişiye geçişin önlenmesi gerekir. Bunun için hastanın yaşadığı mekanın havalandırılması, negatif aspiratörlerle havanın temizlenmesi, ültraviyole ışınlama yapılması, hastanın maske kullanarak basil saçılmasının önlenmesi faydalı olabilir. Balgamında mikrop bulunan hastanın izolasyonuna artık pek başvurulmamaktadır. Üçüncü olarak sağlam kişilerin direncinin artırılması için aşılama yapılması gerekir. Eğer evde bir kişi tüberküloza yakalandı ise o hane halkı taranması ve gereken kişilere koruyucu tedavinin uygulanması gerekir.


AŞI KİMLERE YAPILMALI?


Doğumu takiben ikinci ay sonunda ve ilk okula başlayan her çocuğa BCG aşısı denen tüberküloz aşısı yapılması gerekir. Aşı konusunda bazı çevrelerin akıl karıştırıcı yaklaşımları varsa da ülkemizin durumu göz önüne alındığında bu aşının mutlaka yapılması gerekir. Aşı hastalığı %100 önlemese de sıklığını azaltır ve ağır türlerinin ortaya çıkmasını önler.


KORUYUCU İLAÇ TEDAVİSİ KİMLERE UYGULANMALIDIR?


Balgamında mikrop saçan tüberküloz hastasıyla yakın teması olan her kişinin koruyucu ilaç tedavisi açısından uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bundan başka önceden tüberküloz mikrobunu almış, aktif olarak hastalık geçirmemiş fakat tüberkülozun yeniden aktive olması için uygun koşullar taşıyan yani vücut direncini düşüren başka bir hastalığı olan (AIDS, lenfoma vb ) veya direnç düşürücü bir başka tedavi alan (kortizon kullanan) hastalarda koruyucu ilaç tedavisi gerekebilir.


KORUYUCU İLAÇ TEDAVİSİ NASIL UYGULANIR?


Bu durumda kişi hasta değildir. Sadece mikrobu almıştır. Tedavi hastalığı iyileştirmek için değil hastalığı önlemek içindir. Bu nedenle genellikle tek ilaçla 6 ay müddetle uygulanır. Fakat kişinin durumuna ve temas olunan hastanın mikrop özelliklerine göre daha farklı rejimler de gerekebilir.


OKULDAKİ ÇOCUĞUN KOLUNA TÜBERKÜLOZ TESTİ YAPILIP, POZİTİF ÇIKMIŞ İSE TEDAVİ GEREKİR Mİ?


PPD veya tüberkülin deri testi dediğimiz uygulama tüberküloz mikrobuyla karşılaşıp karşılaşmama durumunu ortaya koymak için yapılır. Hastalığın olup olmadığını göstermez. Testin pozitif olması kişinin daha önce tüberküloz mikrobunu bir hastadan aldığını ve vücudunda tüberküloza karşı bir reaksiyon oluştuğunu gösterir. Ancak söz konusu kişi tüberküloz hastası olabilir de olmayabilir de. Bu nedenle pozitiflik tek başına tedavi gerektirmez
ww.uydulife.tv
__________________
TÜM KONULARIM ALINTIDIR YALNIZCA TANITIM VE BİLGİ AMAÇLIDIR...

----------------------------------
Sungate Titan Full HD İptv

42.0°E-39.0°E-46.0°E-19.2°E-16.0°E-13.0°E-9.0°E7.0°E4.9°0.8°W


kaptan-8 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç Cevapla

Bookmarks


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist
Forum SEO by Zoints

E-Marine Education | Vbulletin | Tosfed |
www.bilgivadisi.biz   www.bilgivadisi.biz