ABD Temsilciler Meclisi Türkiye'yi konuştu

ABD Temsilciler Meclisinde düzenlenen bir oturumda, ABD Başkanı Barack Obama'nın Nisan ayındaki Türkiye ziyaretinden sonra Türk-Amerikan ilişkilerinin konumu ele alındı.



MODEL ORTAKLIK

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Avrupa alt komitesinde, "ABD ve Türkiye: Model Bir Ortaklık" başlıklı oturum düzenlendi.

Demokrat Parti Florida Milletvekili Robert Wexler'ın başkanlığını yaptığı oturumda, ABD Alman Marshall Fonu uzmanlarından Ian Lesser, Atlantik Konseyi uzmanlarından David Phillips ve Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi (CSIS) Başkan Yardımcısı Stephen Flanagan, Türk-Amerikan ilişkilerini değerlendirdi. Amerikalı milletvekilleri ABD Temsilciler Meclisinde oylamalara katıldığı için geç başlayan ve iki kez ara verilen oturumun açılışında konuşan Wexler, "Obama'nın Türkiye'ye yaptığı tarihi ziyaretin ardından" böyle bir oturuma gerek duyduğunu kaydetti.

Wexler, Obama'nın ziyaretinin, Türk-Amerikan ilişkilerinin ekonomik, askeri ve siyasi alanlarda daha da kuvvetlendirilmesine temel oluşturduğunu belirterek, "Bu işbirliği, küresel finansal bir krizin yanı sıra Afganistan, Irak, İran, Balkanlar, Karadeniz, Kafkaslar ve Orta Doğu'da ciddi güvenlik meseleleriyle karşı karşıya olduğumuz bir ortamda her iki devlet için de elzemdir" dedi.

ORTADOĞU VE TERÖRİZM ÇOK ÖNEMLİ

Milletvekili Wexler, Türkiye ve ABD için stratejik önem taşıyan konuları ise nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, terörizmle mücadele, enerji güvenliği ve Orta Doğu barışı olarak sıraladı.

__________________

TÜRKİYE'NİN ASKERİ VE LOJİSTİK DESTEĞİ

Afganistan ve Irak'ta Türk-Amerikan işbirliğinin ve koordinasyonunun artmaya devam ettiğini kaydeden Wexler, Türkiye'nin aynı zamanda Afganistan ve Pakistan Devlet Başkanlarını bir araya getirdiğini hatırlattı.

Türkiye'nin İncirlik Üssü ve Habur sınır geçişiyle ABD'nin Irak'taki askeri ve lojistik operasyonlarına destek sağladığına işaret eden Wexler, "Obama yönetimi Irak'tan çekilme planlarını nihai hale getirirken Türkiye'nin, Amerikan askerlerinin güvenli ve etkili bir şekilde çekilmesinde merkezi bir rol oynayabileceği ve Irak'ın siyasi, ekonomik ve güvenlik ortağı olmayı sürdüreceği açık" diye konuştu.

"Türk halkının kafasında PKK teröristlerinin on yıllardır neden olduğu ölüm ve yıkımdan daha ağır çok az mesele olduğunu" söyleyen Wexler, bu çerçevede Obama'nın, Türk hükümetine terör örgütü PKK ile mücadelede güvenlik yardımını sürdürme yönündeki çabasını takdir ettiğini kaydetti.

TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ

Türk-Ermeni yakınlaşmasına da değinen Wexler, şöyle konuştu: "Bu diplomatik çabalar, ABD ve uluslararası toplumdan en üst düzeyde desteği hak ediyor. Kongredeki meslektaşlarımı Ermenistan ve Türk hükümetlerinin diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurma arayışlarında desteklemeye çağırıyorum."
Demokrat Parti Georgia Milletvekili David Scott da oturumdaki konuşmasında, Türkiye'nin Asya, Avrupa ve Orta Doğu'nun kesiştiği önemli bir noktada bulunduğunu belirterek, "İslam dünyasına bir kapı" nitelendirmesini kullandı.

Scott, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin ilerlemesini beklediğini de belirtti.


İKİ ÜLKE İLİŞKİLERİ YARA ALMIŞTI ANCAK

Oturumun konuşmacılarından Ian Lesser, iki ülkenin birbirine şüpheyle yaklaştığı ve ABD'nin Türkiye'deki imajının ciddi biçimde yara aldığı bir dönemin ardından Obama'nın ziyaretini diplomatik başarı olarak değerlendirdi.

Obama'nın, göreve gelir gelmez Türkiye'yi ziyaret etmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Lesser, özellikle bu ziyaretin, Avrupa ziyaretinin bir parçası olmasının da önemli bir mesaj olduğunu kaydetti.

ERDOĞAN'LA GÜL ARASINDA FARK VAR

David Phillips ise konuşmasında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda farklı söyleme sahip olduğunu iddia etti.

Phillips, Gül'ün, normalleşme sürecini ön koşulsuz olarak nitelemesine karşın, Başbakan Erdoğan'ın, Ermenistan sınırının açılmasını, Yukarı Karabağ meselesinin çözümüne bağladığını söyledi.

ERMENİSTAN'LA ARANIZ DÜZELMEZSE...

David Phillips, Ermenistan ile yakınlaşmada ilerlemenin ölçüsünün, sözler değil eylemler olacağını belirtirken, Türk-Ermeni çerçeve anlaşmasının başarısızlığa uğramasının, Türk-Amerikan ilişkilerini de etkileyebileceğini öne sürdü.

Stephen Flanagan da konuşmasında, Türkiye ile ABD'nin çıkarlarının çok geniş ölçüde birbiriyle örtüştüğünü söyledi.

Flanagan, bu konuları, Orta Doğu'da istikrar, terörizm ve aşırılıkla mücadele, açık küresel ekonomi, enerji kaynaklarının güvenlik altına alınması, Kafkaslar ve Orta Asya'da istikrarın korunması ve Avrupa ile yapıcı ilişkilerin devam ettirilmesi olarak sıraladı.

Stephen Flanagan, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde temel ve potansiyel farklılıkları sıralarken, Karadeniz ve Kafkaslarda Rusya'nın tutumu, İran ile enerji ve ticaret ilişkileri ve İran'ın nükleer programını saydı.

Flanagan konuşmasında, Amerikan kongresinin, Ermeni tasarısı yerine, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine destek sağlamasının yerinde olacağını da belirtti.

Katılımcıların konuşmalarının ardından Wexler, Türkiye ile ABD arasında potansiyel taktik farklılıklar olabileceğine işaret etti.

Wexler bunlar arasında Hamas ile temas kurup kurmamayı da saydı. Robert Wexler, Türkiye'nin bölgede izlediği stratejiyi anladığını, bu stratejinin hem Türkiye'nin hem de ABD'nin çıkarına olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin, Suriye, İran ve Irak üzerinde nüfuzu bulunduğunu belirten Wexler, bazılarının ise bu ülkelerin Türkiye'yi etkilemesinden endişe ettiğini söyledi.

Wexler, Türkiye'yi ya batıya ya da doğuya çekmek yerine, her iki zenginliği de içinde barındıran bir ülke olarak görmenin çok daha yerinde olacağını vurguladı.

DAVUTOĞLU'NU TEBRİK ETTİ

Florida Milletvekili Wexler, yeni Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, "komşularla sıfır problem" politikasının mimarı olduğunu belirterek, Türkiye'nin, kendi değerini kanıtladığını, belli kapıları açabilme yeteneğinin bulunduğunu ve ABD'nin de bunu olumlu bir şekilde kanalize edebilmesi gerektiğini söyledi.

__________________